Güncelleme Tarihi:
AMA DOĞRUYMUŞ
“Cemaat, Fethullah Hoca Cemaati dediğimiz bizlerin kardeşleri, ancak acaba yargı içinde bu Cemaat’e sempati duyanlar, birtakım yargıçlar bu projede görev üstlenmiş olabilirler mi? Buna ihtimal verebilir misiniz? Burada ilk defa açıklıyorum. Bu haberi aldığımda uzun süre düşündüm, inanmak istemedim, araştırdım, soruşturdum ve doğru olabileceği kanaatine vardım. Önemli bir holdingin başında bulunan bir kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkûm olmuş. Dosya Yargıtay’a gelmiş. Yargıtay’da ’Cemaat’in imamı’ diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı kendisini tanıyorum, bu önemli kişinin dosyası ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu dosyanın kısa bir özeti ile birlikte Pensilvanya’ya göndermiştir. ‘Bir savcı, bir hâkim böyle bir şey yapabilir mi?’ diye sordum kendime kafam, hafızam kabul etmedi. Ama araştırdığımda maalesef bunun doğru olduğu kanaatine vardım. Kamuda görevli birtakım işgüzârlar var. Hoca efendi, ‘Adalet neyi gerektiriyorsa ona göre karar verin’ demiş. Allah razı olsun. Ama oraya sempati duyan birtakım kamu görevlileri maalesef belki yaranmak, belki başka nedenlerle bu tür yanlışlıklar yapabiliyor. Bu işin de öyle bir iş olduğunu düşünüyorum.”
‘GİZLİ’ DAMGASIYLA
Şahin’in bu açıklamalarının ardından Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, YARSAV’ın suç duyurusuyla ilgili görevsizlik kararı verip dosyayı Yargıtay 1’inci Başkanlık Kurulu’na gönderirken, Yargıtay da harekete geçti. Yargıtay Başkanlığı, 6 Ocak’ta Şahin’e bir yazı göndererek, Yargıtay’daki ‘Cemaat imamı’ iddiasına ilişkin elindeki bilgi ve belgeleri istedi. Şahin de aynı gün yaptığı açıklamada “Bildiklerimi önümüzdeki hafta yazıyla Yargıtay Başkanlığımıza takdim edeceğim” dedi. Şahin dün de Yargıtay’daki ‘Cemaat imamı’nın ismi ile elindeki bilgileri gizli damgalı bir zarfla Yargıtay Başkanlığı’na iletti.